Paris Saldırılarından Sonra Amerika’nın Mülteci Politikası

by Unknown 12/06/2015 0 yorum amerikanın mülteci politikası paris saldırıları suriyeli mülteciler

Paris saldırılarından hiç bahsetmedim daha önce. Açıkçası Orta Doğu’da yaşayan bir insan olarak teröre o kadar alışmış ki bünyem bana hiç te olağan dışı gelmedi. Abartmayayım olağan dışı gelen bir şey oldu. Tüm dünyanın birden şoka girip, tırsar olması! Yıllardır hepimiz talimliyiz, çöp kutularının yakınından yürümemeye, boş çanta, kutu vs. görürsek tedbirli olmaya, kalabalıklara mecbur olmadıkça karışmamaya… Pekiiii biz bu kadar korkuyla yaşarken ve hatta yaşamaya alışmışken dünya neredeydi? Niye hiç korkmamıştı? Paris saldırılarının bilançosu 129 ölü oldu ve yaşamını yitirmiş masum canlara hepimiz çok üzüldük.  Ama dünyanın aksine fransada ölen insanlar benim gözümde Suriye’de veya Çeçenistan’da ölenlerden daha kıymetli değil.

İşin acı tarafı bu saldırılar desteğe ihtiyacı olan insanları daha da zorda bıraktı. Birçok Amerikalı yetkili yaptıkları açıklamalarda Suriyeli mültecileri kendi eyaletlerine almayacaklarını belirtti. Paris saldırılarından sorumlu 7 kişiden biri Suriyeliydi ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçmişti. Ne olursa olsun mültecilerin Amerika dahil tüm dünya ülkelerinin desteğine ihtiyacı var. Allah’tan Obama gibi bir insan evladı var ve yüreklere su serpecek şu açıklamayı yaptı ve “Yüzlerine kapıları kapamak bizim değerlerimize ihanet etmek olur” dedi.

İhtiyacı olanlara yardım etmek için zaman hep “şimdi” olmalı. Kendimizi korumak bahanesiyle onların acılarına gözlerimizi kapayıp, kafamızı çevirmek ya da “yarına” ötelemek çözüm değil. ABD yetkilileri ve avukatları şu ara gerçekten bu valilerin kendi eyaletlerinin sınırlarını Suriyeli mültecilere kapayıp kapayamayacağını araştırıyor. Peki bu ırkçı Amerikan eyaletleri hangileri? Alabama, Arizona, Arkansas, Florida, Georgia, Illinois, Indiana, Iowa, Louisiana, Massachusetts, Michigan, Mississippi, New Hampshire, North Carolina, Ohioi Texas ve Wisconsin. Sahi ırkçı dedim de Donald Trump’tan bahsetmemek olmaz değil mi? O da Suriyeli mültecileri kabul etmenin delilik olduğunu düşünüyor tabi ki…

BBC’nin yaptığı bir röpörtajda bir mülteci “Suriye’de güvende değiliz, öldürülmemiz an meselesi” diyerek durumun ne kadar vahim olduğunu bir kez daha gösterdi.  Bu mülteciler yaşam şansından başka hiçbir şey istemiyor. En temel insan hakkı olan “yaşamın” göz ardı edilmesi ne zamandan beri meşrulaştı? Eğer bu kadar meşruysa terör korkusuyla mültecilerin karşısına duvar ören tüm bu devletlerin teröristlerden ne farkı var?