Herkesin konuştuğunu biz konuşmazsak olmaz çatlarız maazallah. Tahmin edersiniz ki bugünün popüler konusu da Back to the Future filminin 2. serisinde geçen geleceğe gittikleri tarihin yaşadığımız bugünün ta kendisi olması.
Film 1989 yılında çekilmesine rağmen yaşadığımız bu tarihler için hayal gücünün muhteşemliğiyle teknolojik açıdan fazlasıyla ilerlemiş bir dünya yaratılmışken, şahit olduğumuz bugünler filmdeki dünyadan ne yazık ki hala uzak misal arabalar hala asfaltı ağlatmakla bizlerse hala tüketimin dibine vurmakla meşgulüz.
Hayaller ve gerçekler capslerine tam da konu olacak şekilde birkaç kıyaslamaya girersek;
- Filmde restoranlarda monitör şeklinde garsonlar ve verdiğiniz siparişi anında önünüze koyan otomatik masalar kullanılırken biz hala gittiğimiz mekanlarda hop şit pişt yöntemleriyle garson abilerimizin dikkatini çekmeye çalışıp menüden seçtiğimiz şeyin ellerinde olmasına şükredip saatler sonra seçtiğimiz o yemeğin ki bu bazen basit bir içecek bile olabiliyor gelmesine ses çıkartmadan bekleyen insanlarız malum bugünlerde restoranlarda oturacak yer bulmak bile bir nimet,
- Filmde bizim fındık lahmacundan da küçük olan pizza fırına girip devasa boyutlara erişilebiliyorken bizim büyüklerimiz bu durumu tamamen yanlış anlamış olsa gerek ki GDO'lar yüzünden mutasyona uğradık uğrayacağız.
- Filmde kendiliğinden bağlanan spor ayakkabılar tek düğmeyle bedene uyum sağlayan ceketler kullanılırken günümüzde hala her beğendiğimiz kıyafetin içine olma gibi bir lüksümüz yok düşünsenize hem öyle olsa rağbet görmeyen bedenler yüzünden mağazaların elinde patlayan kıyafetler dolayısıyla da indirim denilen şey asla olmazdı ayrıca öyle bir teknoloji olsa terziler haklı olarak kesin ayaklanırdı her şey de keşfedilmemeli demek:)
- Filmde hepimizin aklına kazındığı gibi esas araç olan zaman makinesinde benzin yerine her türlü çöp kullanırken biz de hala en ufak bir zam öncesi benzinler bidonlarda yedekleniyor ve her sabah yeni bir zam gelmemesi için bin bir dua ediliyor ki benim güzel ülkem benzine en çok para veren ülke acımız hepinizinkinden daha büyük bu konuda ona göre..
Hayaller ve gerçekler capslerine tam da konu olacak şekilde birkaç kıyaslamaya girersek;
- Filmde restoranlarda monitör şeklinde garsonlar ve verdiğiniz siparişi anında önünüze koyan otomatik masalar kullanılırken biz hala gittiğimiz mekanlarda hop şit pişt yöntemleriyle garson abilerimizin dikkatini çekmeye çalışıp menüden seçtiğimiz şeyin ellerinde olmasına şükredip saatler sonra seçtiğimiz o yemeğin ki bu bazen basit bir içecek bile olabiliyor gelmesine ses çıkartmadan bekleyen insanlarız malum bugünlerde restoranlarda oturacak yer bulmak bile bir nimet,
- Filmde bizim fındık lahmacundan da küçük olan pizza fırına girip devasa boyutlara erişilebiliyorken bizim büyüklerimiz bu durumu tamamen yanlış anlamış olsa gerek ki GDO'lar yüzünden mutasyona uğradık uğrayacağız.
- Filmde kendiliğinden bağlanan spor ayakkabılar tek düğmeyle bedene uyum sağlayan ceketler kullanılırken günümüzde hala her beğendiğimiz kıyafetin içine olma gibi bir lüksümüz yok düşünsenize hem öyle olsa rağbet görmeyen bedenler yüzünden mağazaların elinde patlayan kıyafetler dolayısıyla da indirim denilen şey asla olmazdı ayrıca öyle bir teknoloji olsa terziler haklı olarak kesin ayaklanırdı her şey de keşfedilmemeli demek:)
- Filmde hepimizin aklına kazındığı gibi esas araç olan zaman makinesinde benzin yerine her türlü çöp kullanırken biz de hala en ufak bir zam öncesi benzinler bidonlarda yedekleniyor ve her sabah yeni bir zam gelmemesi için bin bir dua ediliyor ki benim güzel ülkem benzine en çok para veren ülke acımız hepinizinkinden daha büyük bu konuda ona göre..
0 yorum :
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz.
Thank you for commenting.