Uçuyoruz Ne Güzel Kamikaze...!

by 4/09/2015 0 yorum

Bundan tam 2 yıl önce, herkesin çalışmak için ölüp bittiği sektöründe lider bir hava yolu şirketinde başvurumun ertesi günü iş görüşmesine davet edildim. Bu benim için resmen insanın başına gelecek en güzel mucize hatta yıllarca ettiği duaların gördüğü rüyaların hayat bulmuş haliydi. Tarifi çok zor bir mutluluk yaşıyordum çünkü bu şirket genelde işe alımlarda torpili olmayanı işe almayan hatta başvurusunu sallamayan bir şirket olarak nam salmışken benim başvurum sallanmıştı hem de torpilin t sine bile sahip değilken.

O dönemde çalışmakta olduğum şirkette harıl harıl koşturduğum için gün içinde izin alıp görüşmeye gitmem çok mümkün değildi ben de her görüşmeye giden çalışanın yaptığı gibi sabahtan bir bahane buldum ve rahatsızlandığımı işe geç gideceğimi söyledim bu şekilde sabahtan olan görüşmeyi idare edip öğlen esas işime dönebilmek gibi bir plan vardı kafamda. Neyse görüşme için İstanbul'un en uç noktasındaki insanlığın daha yeni yeni keşfettiği semtlerden birinde bulunan şirkete sabahın köründe gittim. Bir görüşme klasiğini orada da yaşamaktan kaçamadım tabi sabah 9 için verilen görüşme saat 11 olmuş hala gerçekleştirilememiş, görüşülecek pozisyon için gelen tüm adaylar bu süreçte bir odaya tıkıştırılmış ve psikolojik savaş başlatılmıştı.

Yalanlarım bu bekleyiş sürecinde dallanıp budaklanmıştı artık öğlen dönmem mümkün olmayan işyerime sancımın çok kötü olduğunu hatta hastaneye gideceğimi söyleyip tüm günü izinli geçirmem gerekiyordu, ben de öyle yaptım güç bela da olsa izni kopardım. Saatler sonra adım söylendi ve kurbanlık koyun gibi kesim alanına yani görüşmeyi yapacakları odaya yönlendim. Girişte daha önceden doldurmuş olduğumuz başvurulardan 3 nüsha verildi bunları içeri girince görüşmeyi yapacak o 3 kişiye teslim edecektim ve görüşme bu formlar doğrultusunda yapılacaktı. İçeri girdim 1 kadın 2 erkek ne isimleri ne cisimleri belli, belli etmeye de niyetleri yok direkt benim üzerimden ilerleyen konuşmalar başladı.

Klasik soru cevap kısımları tam da beklediğim saçmalık düzeyindeyken derken o hayatım boyunca unutmayacağım garip konuşmalar başladı. Görüşme boyunca bir kez olsun yüzüme bakmamış bu insanları hiç garipsememiş gibi yapıp öyle ortalığa konuşmaya devam ederken adamlardan biri sana şimdi şunu soracağım ve zaten cevaplayamayacaksın o yüzden bitirebiliriz istersen görüşmeyi gibi bir cümle kurdu ki ben hemen atladım siz sorun ve ben bildiğim şekilde cevabını vereyim doğru cevaplayamazsam o zaman bitiririz görüşmeyi sizin de vaktinizi almam ama ben bir şansım olduğunu düşünüyorum dedim. Adam tabi hemen patlattı soruyu kendinden emin cevabı gelmeyecek belli derken ben de patlattım cevabımı hadi abartmayayım pek de patlama etkisi yaratmadı ama yeterli sayılabilecek bir cevaptı onlar da zaten durumun farkında olacak ki bir kaç soruyla görüşmeyi devam ettirdiler. Hoş biz bu pozisyon için tecrübeli birini arıyoruz demeleri işe alım sürecimi çoktan bitirmişti bence ama çıkmadık can işte...

Görüşme bitiminde beni görüşmeye davet eden ik daki kız nasıl geçtiğini sordu ben de çok kötü geçtiğini tecrübeli birini istediklerini ve benim başvurumda tecrübem olmadığını belirtmeme rağmen neden çağırıldığımı anlamadığımı sitemkar bir şekilde dile getirdim. O da hiç böyle düşünmemem gerektiğini bunun bir görüşme taktiği olabileceğini söyledi. İşte o anda yıkıldım siz deli misiniz diye haykırmak istedim yüzlerine neyin taktiği ya neyin taktiği iş bulmanın yeterince zor görüşmelerin yeterince zorlayıcı ve gergin olduğu günümüzde bu neyin taktiği siz niye insan almak yerine kaçırmaya çalışırsınız yani bir deyiverin bana demek isterdim sadece hımm peki ile yetindim.

    Beni işe uygun olmadığıma resmen ikna etmiş o üçlüden tabi ki de olumlu bir geri dönüş beklemiyordum hele taktik ihtimali hiç aklımdan geçmiyordu ki ertesi gün telefonum çaldı, görüşmemin olumlu olduğu ikinci görüşme için  tekrar gitmem gerektiği söylendi. O dönemde çalıştığım yere olan sorumluluklarımı da ihmal etmemek için iş yoğunluğum sebebiyle görüşmeyi istemiş oldukları günün benim için uygun olmadığını ama görüşmeye katılmayı çok istediğimi söyledim. İK daki kız da bana durumu yöneticilerle görüşüp bana başka bir gün için haber vereceğini söyledi. Telefonu kapatışımız o kapatış ama bir daha ne haber aldım ne bir şey. Tabi bu beni durdurmadı kendimce uğraş verdiğim bu görüşmeyi iyi kötü bir şekilde sonuçlandırmalı ve yoluma öyle devam etmeliydim. Bunun için ik yı defalarca aradım ne açan oldu ne beni yönlendiren o da yetmedi mail attım bana haber veren ik daki o kıza ama nafile o da geri dönmedi. Yapacak son bir şey kalmıştı görüşme yaptığım pozisyona bağlı departmanın en tepesindeki yöneticiye ulaşıp derdimi anlatmalı ve kendisinden bu konuda yardım istemeliydim ve öyle de yaptım bir şekilde bulduğum mail adresine her şeyi teker teker anlattığım güzel bir mail attım ve kendisinden görüşme talep ettim ama değişen bir şey olmadı. Şirket adeta varlığımı yok sayıyor benle kimse muhatap olmaya tenezzül etmiyordu.

Biliyorum çok gereksiz uzun uzadıya anlattım her şeyi ama insanın insana yaptığı bu zulmü ve televizyonlarda billboardlarda reklamları eksik olmayan bu firmanın hiç de öyle
tamamen siziniz, emrinize amadeyiz bir dünyaları olmadığını siz de bilin olası bir görüşme durumunda tedbirinizi alın istedim.

Sonra döndüm dedim ki;







Unknown

Yazar

Pi ve Ya yaşadıkları ve düşündükleri her konuyu laflarını esirgemeden sizler için Piyago'da yazıyor.

0 yorum :

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz.
Thank you for commenting.