"Bu ülkede huzurlu olaysız bir gün geçiremeyecek miyiz biz? Otobüse binersin son durağı göremezsin, askere gidersin terhis olamazsın, gösteriye katılırsın evine dönemezsin, seversin mutluluğu göremezsin, okursun iş bulamazsın, çalışırsın geçinemezsin, gece sokağa çıkarsın tecavüzden kurtulamazsın, sadece oradan geçiyorsun diye geriye dönemezsin! Yapanın yanına kar kaldığı, adaletin bir isimden öteye geçemediği, acıların dinmediği, huzursuz, mutsuz, kutuplaşmış ve insanların bir hiç uğruna öldüğü bir ülke burası! Burası yeni Türkiye!"
Hepimizin düşlediği bir ülke var. Dini, milliyeti, mesleği ne olursa olsun herkesin her yerde ve her şekilde hep beraber olabildiği, varlığının yaşadığı ülkeyi yönetenler tarafından hiçe sayılmadığı, çocukların özgürce çocuk olduğu, yetişkinlerin ise emeklerinin karşılığını yalvarmadan yakarmadan zaten alıyor oldukları bir ülke...
Gezi Parkı'nda olduğu gibi o gün Ankara'da da bunun aslında mümkün olduğunu göstermek için bir araya gelmişlerdi o güzel insanlar. Birilerinin bizlere taktığı sıfatlarını, sözde birlik yaratmaya çalışırken bizi birbirimize düşürmek için yarattıkları o tüm kurmaca yalanları bir kenara bırakıp insanlıklarına inandılar, dostluklarından şüphe etmeden omuz omuza verdiler.
Şimdi bize acılarımızı yarıştırmak değil paylaşmak düşer, şimdi bize ölümleri kıyaslamak değil bu kirli savaşa bu kanlı vahşete bir dur demek düşer kaybettiğimiz o koca yürekli insanlar için.
0 yorum :
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz.
Thank you for commenting.